1 Nisan 2019 Pazartesi

fakülte sanat, Avantür'ü sunar!


fakülte sanat, avantür atölyesini sunar!

2013 yılından beri düzenlenen ve 2016 yılında ilk atölyemizi düzenlediğimiz Bademlik Tasarım Festivali'ne "avantür" adlı atölyemiz ile katılıyoruz. Bu senenin teması olan, "Tasarlayan kim ne? / Tasarlanan ne kim?" sorusuna hep birlikte yanıt aramaya çalışacağız. Eskişehir'de "tekrar" görüşmek üzere!

19-20-21 Nisan tarihlerinde gerçekleşecek olan etkinlik sürecini ilgili BTF (Instagram, Facebook) sayfalarından ve fakülte sanat'ın Instagram ve Facebook hesapları üzerinden takip edebilirsiniz.

Tema metnimiz ise şöyle;

AVANTÜR

"Çağımızın...tasviri nesneye, kopyayı aslına, temsili gerçekliğe, dış görünüşü öze tercih
ettiğinden kuşku yoktur... Çağımız için kutsal olan tek şey yanılsama, kutsal olmayan tek şey
ise hakikattir." Feuerbach

"Gerçek dünyanın basit imajlara dönüştüğü yerde, basit imajlar gerçek varlıklar ve hipnotik
bir davranışın etkili motivasyonları haline gelir." Guy Debord

"Anlama yetimiz taklitten, onun aslı olan şeyden aldığı tadı alır." Claude Levi-Strauss

"Eylemlerimizin içeriği derinlemesine bir çözümlemeye tabi tutulacak olursa, insanların bütün
yapıp-etmelerinin yalnızca oyundan ibaret olduğu sonucuna da varılabilir." Johan Huzinga

"Oynamayı unutma!" Alvar Aalto

Oyun, sürdüğü her an yeniden tasarlanan bir olgudur. Oyuncu, bir tasarımcı gibi hareket
ederek bu olguyu kendine göre şekillendirir. Oyun ile oyuncu arasında mutlak bir sadakat
mevcuttur; tasarımcı onu var edebilmek için kuralları belirler, tasarım ise varlığını
sürdürebilmek için bu kuralları uygular. Bu ikili dans, oyuncunun kendini oyuna kaptırması ile
sınırları muğlak bir hal alır. Eğer itaatsizlik baş gösterirse tasarım ve tasarımcı rol değiştirir;
artık yönetme yerini izlemeye bırakır; gerçek ile projeksiyon iç içe geçer. Bu süreci anlamaya
çalışırsak önümüze ilk önce "oynama niyeti" çıkar. Tasarımcı kendi bilincine dayalı bir
kurallar yumağı oluşturur ve bağlamda birleştirir. Oyunun amacı oynanmaktır; bu ara
noktada tasarımcı, oyuncuya dönüşür ve yavaş yavaş içeri çekilir; artık tasarladığı dünyada
bir "dalış" halindedir. Kendi karakterini terk ederek başka bir role bürünür. Peki ya süreç
tersine dönerse? Oyun, kendisini gerçek kılabilmek için oyuncuya hükmederse, "kim"den
bahsetmek hala mümkün müdür?

Atölye, oyun kavramı üzerinden tasarlanan ve tasarlayan arasındaki ilişkiyi araştırmayı,
tasarım rollerini sorgulamayı hedefliyor. Süreç sonunda sinematik bazlı bir oyun yapılacaktır.